Ana Sayfa |
|
Güç'ün Efendisi Olmak |
Yüreğinizin peşinden gidin ama yanınıza beyninizi de alın.
~ Alfred Adler ~
|
Hepinize Merhaba,
Bu sefer Aslan burcundan esinlenerek biraz Güç kartından bahsetsek iyi olur diye düşündüm. Epeydir ondan hiç konuşmuyoruz.
Güç kartı sembolik ölüm ve yeniden doğuş sürecinde içimizin derinliklerine doğru yol almaya başladığımız ilk karttır. Ermiş'ten edindiğimiz yardımcı araçlarımızla Kader Çarkı'nın bize yüklemiş olduğu görevi yerine getirmeye girişirken Güç bize ihtiyacımız olan diğer şeyleri sunmaktadır. Bunlar canlılık, tutku, kendini adama ve yaşama arzusudur. Bunlar içimizdeki hayvansal doğamızda keşfedilmeyi beklemektedirler. Ama yolculukta bu vahşi hayvanı kendimize müttefik ve rehber kılabilmemiz için onu ehlileştirmeyi öğrenmemiz gerekir.
Burada aklıma hep Merlin dizisi gelir. Merlin'in önce ejderhayı zincirlenmiş olduğu zindandan özgür bırakışı, ardından ona hükmetmeyi öğrenişi. Ama Merlin'in ejderhaya hükmedişinde ona üstünlük taslamak ve onu bastırmaya çalışmak yoktur. Bilakis Merlin yolunu kaybettiğinde yönünü ejderhadan öğrenir. Ejderha da sınırlarını bilmediğinde Merlin'den sakinleşmeyi ve kendi sınırları içerisine çekilmeyi öğrenir.
İçimizdeki vahşi doğamızla olan ilişkimizin de aynı Merlin'le ejderha arasındaki gibi olması gerekir. Zaten güce karşı güç uygulamak çoğu zaman pek bilgece bir davranış da olmaz. O nedenle vahşi hayvanımızla eril değil dişil yöntem ve taktiklerle iletişime geçmemiz, onu bastırmak ve engellemek yerine ona temkinli ve dostça yaklaşıp onun varlığını kabul ederek onu ehlileştirmeliyiz. Onu ehlileştirmez de baskıyla kontrol altına almaya kalkarsak başlıca kurbanı kendimiz oluruz.
Güç kartının sayısı olan 11, sayısal sembolizme göre aşırılığı, tehlikeyi, sınır aşımını, şiddeti, taşkınlığı, önyargıyı, kibri ve günahı temsil eder. Ehlileştirilmemiş vahşi bir doğa da tüm bunların habercisidir.
"Onu bastırmayayım ama görmeyeyim de," diyemeyiz, çünkü o bize kendisini her halükârda gösterecektir. Üstelik bize lazımdır da. Bir şeye tutkuyla bağlanmak için, yaşam mücadelemizde pençeleri çıkartabilmemiz için, yaşıyor olduğumuzu hissedebilmek için ve cinselliğimizi yaşayabilmek için ona ihtiyacımız vardır. Dolayısıyla eğer ona hiç yokmuş gibi davranacak olursak doğası gereği bizi aşırılıklara ve kontrolü imkansız davranışlara götürebilir ve aslanın ağzını hiç kapatamayabiliriz.
Halbuki aslanı ehlileştirerek ağzını ne zaman açıp ne zaman kapatacağımızı öğrenebilirsek, onu tanıyabilir, onu yönlendirebilir ve onu yaşamımıza ve ilişkilerimize dahil edebiliriz.
Bunu gerçekleştirebilmemiz için Azize bize yardımcı olur, çünkü o Güç kartının sayısının rakamlarının toplamı olarak karşımızda durmaktadır. Gölgemizi farketmeye başladığımız bu noktada Azize sayesinde vahşi doğamızdaki bu vahşi güçlerin, yani içgüdülerimizin iradeden ve egodan daha güçlü olabileceğini kabul etmenin ve onları kucaklamanın alçakgönüllüğünü deneyimleriz.
Bunu deneyimlemek ve öğrenmek, içerisine girdiğimiz yeniden doğmak üzere ölme sürecinde mevcut ilişkilerimize dair farkındalığımızı geliştirmemize, hangi tür ilişki olursa olsun (yaşamın kendisi ile olan ilişki, sevgili, aile, arkadaş ya da iş ilişkisi) kişiyi geliştiren, dönüştüren ve içinde yalnızca haz değil aynı zamanda gerçek sevgiyi barındıran ilişkiler kurabilmemize ve bu temele dayanmayan ilişkilerimizi de ölmeye bırakabilmemize yardımcı olur.
Yolunuza çıkan ilişkiler sevgi dolu ve yolunuz açık olsun.
© Güneş İlhan, 31 Temmuz 2012, İstanbul
|
Başa Dön |
© 2005-2019, BARIŞ İLHAN YAYINEVİ Bu sitedeki tüm yazıların yayın hakkı Barış İlhan Yayınevi'ne aittir. İzinsiz hiçbir alıntı yapılamaz ve kopya edilemez. |
|