Ana Sayfa |
|
Aziz'in Vicdanı |
Nereye gidersek gidelim gölgemizi yanımızda taşırız. Aslına bakarsanız, ışık arttıkça gölge de kaçınılmaz olarak uzayacaktır.
~ James Hollis ~
|
Hepinize Merhaba,
Bugün ramazan sona eriyor ve yarın bayramımız var. Barışma ve kucaklaşma zamanı. Ramazanda nefsler sınandı, bayramda da gönüllerin yüceliği sınanacak.
Ramazan geldiğinde hep öfkesine yenik düşüp sonra da, "Oruç tutuyorum da ondan oldu," diyenlere şahit oluruz. Bu bağlamda sizinle Hz. Ali'yle ilgili Mevlana'nın Mesnevi'sinde bahsi geçen bir öyküyü paylaşmak istiyorum. Hz. Ali cihatta Allah için savaşırken karşısındaki düşmanının kılıcını düşürür. Ancak tam düşmanının boynunu vurmak için pozisyon aldığı sırada düşmanı Hz. Ali'nin yüzüne tükürür. Bunun üzerine Hz. Ali kılıcını indirir, düşmanını savurur ve onu öldürmez. Düşmanını niye öldürmediğini sorduklarında ise verdiği cevap şu olur, "Yüzüme tükürmesi beni öfkelendirdi ve onu öldürecek olursam Allah için mi, yoksa kendi nefsim için mi öldürdüğümü asla bilemem."
İşte insanoğlu için kendi Şeytan'ını bilmek, onu kabul etmek, onunla yüzleşmek ama ona uymamayı seçmek ve nefsine hâkim olmak böyle bir şeydir.
İnsanoğlu karanlık ve aydınlık yönüyle bir bütündür. Hiçbirimiz ben yalnızca aydınlığım, ben tümüyle iyiyim diyemeyiz. Zaten bunu ne kadar çok diyorsak o kadar çok karanlığımız var ve biz onu - canımız pahasına, yani gerçek anlamda yaşamaktan vazgeçerek - örtmeye çalışıyoruz demektir. Dolayısıyla bu yaratılışta var olan ikiliği baştan kabul ederek asıl bu ikiliden ortaya ne çıkardığımıza, o hem aydınlık hem de karanlık olan potansiyelimizden ne yarattığımıza odaklanmak gerekir. Paul Quinn "Tarot for Life" isimli kitabında sayısı XV olan Şeytan kartı için Büyücü'nün (I) yaratma gücünde ve Aziz'in (V) vicdanında bir yozlaşma olduğunu gösterir diyor.
Büyücü'nün kişinin sahip olduğu potansiyelin farkına varıp buna işlevsellik kazandırması sonucu yaratıcılığını ortaya koymasını, daha doğrusu kendini yaratmasını temsil ettiğini düşünecek olursak, bu süreçte Aziz'in temsil ettiği vicdanın eksik olduğu bir durumu göz önüne aldığımızda ortaya çıkacak olan kendini gerçekleştirme durumunun bir Şeytan yaratması çok olasıdır. Ancak Büyücü kendi potansiyelinin ne olduğunu keşfetme sürecinde Şeytan'ın da bu potansiyel kapsamına girdiğini farkedecek olursa o zaman daha yapıcı bir kendini yaratma sürecine girmesi mümkün olabilir.
Gölgemizi farketmek, onu ait olduğu karanlığa geri göndermek değil, onun var olduğunu kabul etmek demektir. Önce onun var olduğunu kabul ederiz, sonra da yaşama karşı tavrımızı, bu Şeytan potansiyelimizin farkında olarak, kendi özgür irademizle seçeriz. Hz. Ali kendi gölgesini gördüğü anda özgür iradesiyle düşmanını öldürmemeyi seçmiş ve Aziz'in temsil ettiği vicdanını taçlandırmıştır.
Bayramın da bizlere vicdanımızı taçlandırma fırsatı sunması dileğiyle bayramınız kutlu, yolunuz açık olsun.
© Güneş İlhan, 18.08.2012, İstanbul
|
Başa Dön |
© 2005-2021, BARIŞ İLHAN YAYINEVİ Bu sitedeki tüm yazıların yayın hakkı Barış İlhan Yayınevi'ne aittir. İzinsiz hiçbir alıntı yapılamaz ve kopya edilemez. |
|