Ana Sayfa

      

Kroisos

 

Kartlar ve Biz

  

Kehanetin ana işlevi geleceği söylemek değil, onu inşa etmektir.

~ Joel A. Barker ~

          

 

   

Hepinize Merhaba,

 

Marisa Tomei ile Robert Downey Jr.'un başrollerini paylaştıkları Sadece Sen (Only You) isimli filmde Tomei, çocukluğunda bir ruh çağırma esnasında ouija tahtasında yazan, daha sonrada bir falcının söylediği "Damon Bradley" isminin peşine düşer. Güya Damon Bradley adındaki kişi onun ruh ikizidir. Hâlbuki bilmez ki tüm bunları erkek kardeşi uydurmuş, tahtaya ismi öylesine o yazmış, aynı adı söylemesi için de falcıya para vermiştir.

 

Tarot ilgi alanıma girdiğinden beri bu film sık sık aklıma gelir, çünkü Tomei arayış yoluna Damon Bradley için çıkar, hatta Damon'ı da bulur, ama buna rağmen yolculuğunun sonunda yanına vardığı isim "Peter Wright" olur. Yani kehanet hiç de Tomei'nin sandığı gibi sonuçlanmaz. Onu bekleyen başka bir isimdir.

 

Hajo Banzhaf da Kehanetlerin Dönüşü'nde, Perslere karşı olan savaşı kazanıp kazanmayacağını soran imparator Kroisos’a Delphoi’nin vermiş olduğu cevabın, “Eğer Halys (Kızılırmak) nehrini geçersen büyük bir imparatorluğu yıkacaksın,” şeklinde olduğunu, Kroisos'un bu ifadenin anlamını keşfetmek için zaman harcamadığını ve onu hemen kendi lehine anladığını, bundan dolayı da Halys nehrini geçtiğinde yıkılanın Kroisos'un kendi imparatorluğu olduğunu anlatır. Kroisos'un kibri kehanet üzerinde durup düşünmesini engellemiş ve iktidarının sonunu getirmiştir.

 

Demem o ki tarot kartlarını açtığımızda kartlar bize hiç de okumak istediklerimizi ya da okuduğumuzu sandıklarımızı söylemiyor olabilirler. Öncelikle kartları korku ve özlemlerinizden ne kadar arınmış olarak çektiğimiz önemlidir. Kartlar bizim kendi bilinçdışımızla konuşabilmemiz için birer aracıdırlar, dolayısıyla biz hem kartları çekerken hem de onları yorumlarken durumu hiç bilmeksizin manipüle edebiliriz.

 

Bunun için kartları çekerken onlardan bize görmek istediğimizi değil, görmemiz gerekeni göstermelerini istememiz gerekir. Açılımı yorumlarken de açılımın tüm kartlarla bir bütün olduğunu unutmamalı, bu bütünün hikâyesini okumaya ve anlamaya çalışmalıyız.

 

Bir konuda bir açılım yaptıktan sonra, istediğimizi oldurmaya, yani istediğimiz kartı bulmaya çalışırcasına ardı ardına aynı konu için aynı açılımı yapmak kendimizi yanlış yönlendirmemize sebep olur. Konuya netlik kazandırmak için aynı konuda başka bir açılım yapılabiliriz, ama aynı açılımı aradan belli bir zaman geçip de koşullarda değişiklik olmadan tekrarlamamız sağlıklı bir yaklaşım değildir.

 

Tarot kartları bize içinde bulunduğumuz anın potansiyellerini ve olasılıklarını gösterirler. Yani şu an soru sormamıza sebep olan konuya ilişkin içinde bulunulan koşulların neler olduğunu, bu koşullar altında neleri göz önüne almamız gerektiğini, neleri göz ardı ediyor olabileceğimizi söylerler. Ama şu andan şu kadar süre sonra konu şu şekilde sonuçlanacak gibi kesin bir öngörüde bulunamazlar, çünkü gelecek yazılı değildir. Onu özgür irademizle ve yaptığımız seçimlerle biz kendimiz inşa ederiz.

 

Bunların yanısıra bilmemiz gereken bir diğer şey ise olumsuz kart ya da olumsuz kehanet diye bir şey olmadığıdır. Eğer okumamız gereken mesajı iyi okuyabilir ve içinde bulunduğumuz anda yaşamakta olduklarımızdan gereken dersi çıkartabilirsek en olumsuz görünen şey bile bizim için olumluya dönüşür, çünkü bu durum bizim olgunlaşmamızı ve yaşamımızı daha farkındalıklı olarak biçimlendirmemizi sağlar.

 

Esas olan bize verilmiş olan yaşamı en iyi ve sağlıklı biçimde yaşama ve biçimlendirme sorumluluğumuzu kartlara bırakmaksızın kendi ellerimize almamız, bu sorumluluğumuzu yerine getirirken de kartları birer rehber olarak kullanmamızdır.

 

Rehberlerinizin bol olması dileğiyle yolunuz açık olsun.

   

© Güneş İlhan, Eylül 2011, İstanbul

 

    

 

tarotdergisi@gmail.com

Başa Dön

© 2005-2020, BARIŞ İLHAN YAYINEVİ

Bu sitedeki tüm yazıların yayın hakkı Barış İlhan Yayınevi'ne aittir. İzinsiz hiçbir alıntı yapılamaz ve kopya edilemez.