Ana Sayfa

      

  

Neden Ben?

    

Kişi parmağıyla birisini işaret ettiği zaman

diğer dört parmağının kendisini işaret ettiğini unutmamalıdır.

 

~ Louis Nizer ~

            

  

Hepinize Merhaba,

 

Nisan ayında sizlerle bir Adalet yılında olduğumu paylaşmıştım. Diğer Adalet yıllarımdan yola çıkarak "Acaba bu sene benzer ne temalar yaşayacağım?" derken, benzemez ama bütünüyle Adalet teması olan ve aynı "dakka bir, gol bir" dercesine "ay iki, gol bir" denecek ciddi bir trafik kazası yaşadım. Bütünüyle Adalet teması diyorum, çünkü hiç de bizim insanımızın üslubuyla karşımdakine, "Ehliyetini bakkaldan mı aldın?" diyecek bir durum yoktu. Ehliyeti bakkaldan almış olan bendim ve yukarıdaki yazıdaki gibi değil dört parmak, beş parmak da beni gösteriyordu.Yani kendi sorumluluğumu üstlenmem gereken, başkasının üzerine atabileceğim hiçbir şey olmayan bir durumdu.

İçimden "Bu kadarı da fazla!" dedim, ama hemen ardından aklıma daha önce sizinle de paylaşmış olduğum Sheldon Kopp'un sözü geldi, "Sonunda kederle haykırırsınız: "Neden ben?" Tanrı cevap verir: "Neden olmasın?""

Evet, neden bana da olmasın? Elbette olabilir, çünkü hiçbir şey bize sandığımız kadar uzak değildir ve daha da yakına gelmesi ise yalnızca bir saniye alabilir. Önemli olan bu olduğunda kurban rolü oynamayı mı, yoksa sorumluluk üstlenerek duruma hakim olmayı mı seçeceğimizdir.

 

Adalet kartı süreci kendimize ve başkalarına karşı sorumluluk almaya gönüllü olmayı öğrenmemiz gereken bir süreçtir. Eğer bunu başaramazsak başımıza gelenlerden dolayı sürekli sızlanan ve bunun için hep başkalarını ve dünyayı suçlayan, başkalarına haset eden bir türlü yetişkin olamamış zavallı bir kurban gibi davranır, birilerinin gelip bizi kurtarmasını bekleriz. Halbuki yenilgilerimizi kabul etmemiz ve kendi başımıza tekrar ayağa kalkarak yola devam edebilmemiz gerekir. Eğer bunu başarabilirsek başkalarının iyilerine de haset etmek yerine onları takdir etmeyi öğrenebiliriz. Tüm bunları başarabilmek için de net bir algılama ve muhakeme gücümüz olması gerekir ve bunu da bize Adalet kartı verir.

    

                     

 

Adalet bizi yaşamın bir keyifler, zorunluluklar ve sorunlar silsilesi olduğu bilgisiyle yüzleştirir ve bu yüzleştirmeyi bazen de benim yaşadığım benzeri fiziksel ya da ruhsal kazalarla yapar. Böylesi kazalar insana, "Bu kadarı da fazla!" dedirtebilir ve ona yaşadığı şeyin altından kalkamayacağını düşündürtebilir. Ama burada "Neden ben?" sorusu yerine "Neden şimdi?" ya da benzeri gibi farklı bir soru sormayı seçecek olursa belki yalnızca talihsiz bir olayla değil, aynı zamanda sahip olduğunu hiç bilmediği değerli bir potansiyeli ile de yüzleşebilir. Kimbilir o zaman belki de bu yüzleşme "bir sorunun ardından gelen bir keyif" olur.

Keyfiniz bol, yolunuz açık olsun.

© Güneş İlhan, 2 Temmuz 2012, İstanbul

     

         

tarotdergisi@gmail.com

Başa Dön

© 2005-2019, BARIŞ İLHAN YAYINEVİ

Bu sitedeki tüm yazıların yayın hakkı Barış İlhan Yayınevi'ne aittir. İzinsiz hiçbir alıntı yapılamaz ve kopya edilemez.