Ana Sayfa

 

 

   

Umut ve Yıldız 

  

Hepimiz dibe vurmuş durumdayız, ama bazılarımız yıldızlara bakıyor.


~ Oscar Wilde ~

          

   

Hepinize Merhaba,

  

Yakında gençlerimiz üniversite sınavının ikinci aşamasında yarışacak. Bu öyle bir yarış ki gençlerin kendi özgür iradelerinin esamesi okunmuyor. Ne zaman üniversite sınavını düşünsem, aklıma bir arkadaşımın şu anda üniversite öğrencisi olan kızının lise çağlarında şahit olduğum bakışları gelir aklıma. Kendisini epeydir görmediğim için şu anki bakışlarını bilmiyorum ve umarım artık ışıldıyordur. Ama o zaman gördüğüm bakışları beni çok etkilemiş ve içimi acıtmıştı. O bakışlarda umutsuzluk ve  umarsızlık, bunun uzantısı olarak da bir umursamazlık vardı. Umursamaz  olmak durumundaydı çünkü  umutlanacak olursa hayal kırıklığına uğrayacağından emindi ve bununla da ancak umursamaz gibi görünerek başa çıkabiliyordu.

 

Umut bizim Yıldız kartımızdır. Ve bu kart yeraltındaki yolculuğumuzda bir ışık sızıntısını gördüğümüz karttır. Aynı yolunuzu kaybettiğiniz bir mağarada çıkış yolunuzu bir delikten sızan gün ışığı sayesinde buluşunuz gibi . O ışık size karanlıktan çıkış umudu verir ve çıkınca neler yapacağınıza dair hayaller kurma imkanı sağlar.

 

Geleceğe yönelik hayaller kurduğumuz en güzel anlardan biri de deniz kenarında kumlara huzurla yatıp yıldızları seyrettiğimiz andır.  Bizler kumlara yatıp çok yıldız seyrettik, yıldızlar kaydı biz dilekler diledik. Belki o dileklerin çok azı gerçekleşti ama asıl olan bizim umudumuz vardı. Şimdiki gençlerimizin ise dilek dileyecek umutları yok.  

 

'Mükemmel Olmamanın Hediyeleri' isimli kitabında Dr. Brené Brown, "Umut öğrenilir!" diyor ve devam ediyor, "Çocuklar çok sık şekilde umudu ebeveylerinden öğrenir." Ben de merak ediyorum bizler umudu bilen bir nesil olarak ne oldu da çocuklarımıza umudu öğretemedik de bu öğretme sürecini Kule’den Ay’a atlattık.

 

Evet biz bir Kule nesliydik diyebiliriz, yıktığımız çok duvarlar oldu bizi hapseden. Ama Yıldız’ı es geçip Kule’den Ay’a atlamışız gibi görünüyor. Yaşamlarımızda umutsuzluk, korku ve depresyon hakim ve bu da çocuklarımıza yansıyor. Çünkü onlar sünger gibi ve biz ne yansıtırsak emiyorlar.

   

Eğer Yıldız sürecini es geçecek olursak yaşayacağımız şey Şeytan sürecine geri dönüp Kule’ye bir kere daha varmak olur. Ama bu sefer neyi yıkacağımızı da Allah bilir. Onun için çocuklarımıza umudu öğretebilmeliyiz. Onlarla kumlara uzanabilmeli, birlikte yıldızları seyredebilmeli ve onların da kayan birer yıldız olabileceklerini söyleyebilmeliyiz ki bundan sonra yıkılacak olan Kule de onlar için bir öfke patlaması ve yıkım yerine kendi potansiyellerini içerisine hapsetmiş oldukları duvarlardan bir kurtuluş olsun.  

 

Dilerim yıkılacak olan Kule Yıldız’ın ışığını engelleyen bir Kule olur ve böylelikle bizim de yolumuz açık olur.

 

© Güneş İlhan, 16.05.2012, İstanbul

      

          

tarotdergisi@gmail.com

Başa Dön

© 2005-2013, BARIŞ İLHAN YAYINEVİ

Bu sitedeki tüm yazıların yayın hakkı Barış İlhan Yayınevi'ne aittir. İzinsiz hiçbir alıntı yapılamaz ve kopya edilemez.

Site Meter