Hepinize
Merhaba,
Dergimizi
Aralık ayına kadar yenilerim diye düşünürken bir de baktım bayram
var ve sıra Küçük Arkana'nın altılılarına gelmiş. Bayram zamanı
altılıları konuşmak için güzel bir fırsat, dolayısıyla biz de bu
fırsatı kullanalım istedim.
Sizi
bilmem ama bayram benim için yalnızca bir tatil zamanı olmaktan çok ötedir.
Ne de olsa "bayramlık" ve "yerli malı haftası"
kavramlarına vâkıf olan bir nesilden geliyorum, bu da durum elverdiğince
yeni giysiler ve aile-dost-akraba ile birlikte neşeyle yenilen sevgi dolu
bayram yemekleri ve bayram tatlıları demektir. Tabii bunun ardından
klasik bir söylem olan "Aaah, nerede o çocukluğumuzun bayramları!"
gelir. Yani bayram bize çocukluğumuzu ve çocukluk özlemlerimizi, özellikle
de Kupa Altılısı'nı çağrıştırır.
Eğer
yaşamımız dengedeyse
altılılarla baş etmek kolay ve güzeldir. Beşlilerde
yaşadıklarımız bizi bir anlamda başladığımız yere geri döndürmüştür.
Mühim olan, biz bu eski başlangıç noktasında eski biz miyizdir, yoksa
kendimizle ilgili yol katetmiş ve değişmiş miyizdir? Eğer değiştiysek
o zaman yedililerin aldatıcılıkları ve meydan okumalarından korkmadan
altılıların keyfini çıkartabilir, heyecanını yaşayabiliriz.
Kupa
Altılısı'nın betimlemesindeki çocuklardan da bellidir ki bu kart
bizi çocukluğumuza, geçmişe ve anılarımıza götürür. Duygu yüklü
ve özlem dolu bir karttır. Geçmiş bizim için bir ilham ve yaratıcılık
kaynağı olabilir, ama bir yandan da onu idealize ve romantize etmeye
meyleder, onunla ilgili yalnızca güzel olan şeyleri hatırlamak gibi
bir yanılsama içerisine düşeriz. Kart bizi geçmişte yaşamamamız,
ondan esinlenirken bugünkü kendimizi özlemlerimizin derinliklerinde
yitirmememiz gerektiği konusunda uyarır. Geçmiş, geleceğe yol almamızı,
dahası bugünü yaşamamızı engellememelidir.
Değnek
Altılısı'nın bize mesajı, çabalarımız sonucu bir şeyleri başarmış
olduğumuz, bunu haber olarak paylaşabileceğimiz, bu sayede adımızı
duyuracağımız ve tanınacağımız doğrultusundadır. Ancak daha
gidilecek yollar ve verilecek mücadeleler vardır, o nedenle hiçbir şeyi
çantada keklik gibi görmememiz ve başarımızdan dolayı kibirlenmemiz
gerekir. Yoksa her an tüyü yolunmuş hindiye dönebiliriz.
Para
Altılısı bayram cömertliğini çağrıştırır bize. Elbette bu cömertlik
yalnızca maddesel bir cömertlik değildir. İhtiyacı olana yapılan
maddesel bir yardım olabileceği gibi, sevdiklerimize ayırdığımız
zaman, onlara gösterdiğimiz sevgi ve anlayış da birer cömertlik
ifadesidirler. Bunun yanısıra bu kart aynı cömertliğin bize de gösterilebileceğinin
işaretidir. Ancak buradaki uyarı bu cömertliği bir karşılık almak,
başkaları üzerinde hâkimiyet kurmak veya onlara karşı üstünlük sağlamak
için göstermememiz gerektiğidir.
Kılıç
Altılısı, beşlilerin tetiklediği değişim ve dönüşümün bizi
götüreceği yeni kıyıyı en açıklıkla ifade eden karttır. Kişi
kendisini kayıkçının rehberliğine bırakmıştır, gidilen yön
konusunda herhangi bir kontrolü yoktur. Dolayısıyla yolculuk
korkutucudur, insanın dizlerini titretir. Ama eğer yaşamın bize
getirdiklerine direnmez, onlara teslim olur, bu şansı gereken dersi
almak ve kendimizi dönüştürmek için kullanırsak yeni kıyının
bizim için eskisinden daha iyi olacağı muhakkaktır. Yeni kıyıya
giden yol, katederken destek bulacağımız, yeni farkındalıklarla dolu,
içinde korku ve heyecan barındıran bir yoldur.
Sevdiklerinizle
beraber neşe, sevgi, tatlı anılar, paylaşım, cömertlik ve yeni
heyecanlar dolu bir bayram geçirmeniz dileğiyle yolunuz açık olsun.
©
Güneş İlhan, 18.11.2010, İstanbul
|