Hepinize
Merhaba,
Seneca'nın
yukarıda bahsettiği şans bizim Saray Kartlarındaki Prenslerimizdir.
Prensler bize dışarıdan sunulan, sunulacak ya da sunulmuş olan fırsatlardır,
ancak onları şansa dönüştürebilmemiz için hazır olmamız
gerekir. Aynı pişti oynarken kağıtlar dağıtıldığında
elimize gelen ve ortadaki bütün kağıtları toplayacak olan valeyi
nerede ve ne zaman atacağımızı bilmemiz gerektiği gibi. Kimi zaman pişti
vermemek için valeyi harcamamız bile gerekebilir. Bu da prens için hazır
olmadığımız anlamına gelir.
Diğer
üç prens için böyle düşünmezken, prens ve şans kelimelerini bir
arada görünce gözünüzde Kılıç Prensi canlanıyor ve bu kart nasıl
olur da bir şans olur diye düşünüyor olabilirsiniz. Halbuki Kılıç
Prensi'nin şöyle bir ifadesi vardır, o içinde bulunulan anda
edinilmesi gereken farkındalığın ve netliğin habercisi, elçisidir.
Kılıç
Prensi'nin karşısında aynı pozisyonu almak durumundayızdır. Ama
bu pozisyonu almak, yalnızca bu kartın habercisi olduğu ve bize yönelecek
olan eleştiri ve tartışma karşısında sağlam durmak ve rüzgârın
bizi savurmasına izin vermemek anlamındadır. Yani
hemen savunmaya geçip kılıcı savurmaya kalkışmamalı, yöneltilen
savlar yersiz ve asılsız da olsa, içine düştüğümüz bu durumla
ilgili farkına varmamız veya öğrenmemiz gereken şeyin ne olabileceğine
bakmamız gerekir. Ne de olsa elçiye zeval olmaz.
Kupa
Prensi'nin elindeki, içinde balık olan kupadan daha güzel
bir jest olabilir mi? Belli ki bir hoşluğun habercisi bu prens. Bu ya
bir kompliman, ya bir sevgi gösterisi ya da bir uzlaşma önerisidir ve
her durumda bizim duygularımızı okşar. Kimbilir, belki iş yerinde bir
övgü ve takdir veya ilişkide bir barışma önerisi ya da evlilik
teklifi veya bize içsel bir doyum verecek olan bir destektir bu.
Değnek
Prensi'nin değneğinin filizlenmiş oluşundan da anlarız ki bize önerilen
fırsat bir canlılık fırsatıdır. Bu teklifte bizi kanatlandıran bir
heyecan ve coşku vardır, bizi uçurur. Hatta bazen hızımızı alamayıp
bu uçuşu yurtdışına kadar uzatabiliriz de. Ama süratin heyecanına
kendimizi o kadar da kaptırmamamız ve riskleri mutlaka hesaplamamız
gerekir. Ne de olsa değnek riski sever ve bazen dozunu kaçırabilir.
Para
Prensi'nin fırsatını kaçırmamak ve bunun için gözümüzü açık
tutmak gerekir. Bu fırsatı
yakalarsak bizimle kalacaktır, çünkü yapılabilirlik ve kalıcılıktır
bu prensin bize sunduğu fırsatın özelliği. Belki para kazanır,
yatırım yaparız, belki her anlamda bir yapı inşa ederiz. Bazen de
yalnızca bir tensel doyumdur yaşayacağımız, ama ya sadece o değil de
içinde paranın bir diğer ifadesi olan bağlılık da varsa, daha ne
isteriz?
Beyaz
atlı olmasalar da yolunuza çıkan prenslerin bol olması dileğiyle, yolunuz açık olsun.
©
Güneş İlhan, Haziran 2011, İstanbul
|