Küçük Arkana Şövalyeler |
||
~ Lendon Gray ~
|
||
Hepinize Merhaba,
Şövalyeler ve atları, onları birbirlerinden ayrı düşünmek olası değil. Dolayısıyla bizim şövalyelerimizin de atları var. Üstelik sadece at değil, birer de zırhları var. Günlük hayatımızda at deyince aklımıza at yarışı, dizginler ve beygir gücü gelir. Bu da gereksiz yarışa girmemek, atın gücünü dengeli ve yerinde kullanabilmek, at şaha kalktığında bile kontrolü kaybetmemek için dizginleri iyi idare etmemiz gerektiği anlamına gelir. Zaten bunu ifade eden, "Yularsız ata binilmez," diye bir atasözümüz bile vardır.
Şövalyeler içinde bulunulan ya da karşı karşıya gelinen atmosferleri, ortamları temsil ederler. Bu ortamlar içerisindeyken sürüklenip gitmemek, özgür irademiz dışında bir etkiye kapılmamak için dizginleri elden bırakmamamız gerekir. Bu ortamlarda darbe de alabiliriz, ama kuşandığımız zırh bu darbenin yalnızca bizi kendimize getirecek, bize bir şeyleri farkettirecek ve ölümcül yara almamızı engelleyecek düzeyde kalmasını sağlar. Ancak dizginlere bizi yaşamdan alıkoyacak kadar sıkı sıkıya sarılmak ve yaşamın içimize nüfuz etmesini engelleyecek kadar kalın zırha bürünmek de yanlıştır.
Şövalyeler içerisinde Kılıç Şövalyesi dizginlerin kontrolüne ve zırha en ihtiyaç duyduğumuz karttır. Atmosferi buz gibi, dili ise sivridir. Çatışmaktan kaçınmaz, çünkü şimdi dişini sıkma zamanı değildir. Eleştirir ve fikrini var gücüyle savunur. Ancak burada neden bu kadar saldırarak savunma durumunda olduğunu düşünmesi, eğer bir an duracak olsa neler olabileceğini sorgulaması ve karşısındakinin ona ne söylediğini dinlemesi gerekir. Aksi takdirde keskin sirke küpüne zarar verebilir.
Kupa Şövalyesi bize, üzerindeki zırha ne gerek var ki dedirtecek bir karttır. Ne de olsa bu kartın temsil ettiği ortam göz kamaştırıcı, duygu dolu, huzurlu ve barışçıl bir ortamdır. Ama her şeye rağmen burada da zırh gerekir. Çünkü şövalye ona sunulan bu ortama kendisini kaptırmadan önce, içinden gelen duygular ile ona uzatılan kupayı, gerçek mi değil mi diye bir süzgeçten geçirmek durumundadır. Aksi takdirde belki de yalnızca bir fantezinin peşine düşecektir.
Değnek Şövalyesi'ne baktığımızda sanki yüzümüzü bir alev yalar. Değnek serisinin ateş elementinin hakkını vermektedir bu kart, çünkü resmettiği ortam çok ateşlidir. Şövalye adeta coşkuyla ve sabırsızlıkla sürüklenmekte, maceraya atılmak için pek bekleyecekmiş gibi görünmemektedir. Ancak burada asıl hedefini yitirip yitirmediğini iyi sorgulaması gerekir. Aksi takdirde yangına körükle gidip, o yangında kor gibi olacak olan zırhın içinde kendi kendini yakması da muhtemeldir.
Para Şövalyesi'nde hiçbir hareket emaresi görmeyiz. Şövalye ve atı yere sağlam basmışlardır. Şövalye kararlı ve sistemli çalışması sonucu eline aldığı Para Ası'yla yöneleceği en sağlam ve güvenilir güzergâhı belirlemeye çalışır gibidir. Ancak burada yere gerçekten sağlam mı basmaktadır, yoksa sağlam basamayacağı kokusuyla olduğu yerde takılıp kalmış ve bir türlü ilerleyememekte midir? Şövalyenin mutlaka bunun ayrımına varması gerekir.
Yolculuklarınızda atlarınızın ve zırhlarınızın size birer engel değil yoldaş olabilmeleri dileğiyle, yolunuz açık olsun.
© Güneş İlhan, Temmuz 2011, İstanbul
|
||
© 2005-2021, BARIŞ İLHAN YAYINEVİ Bu sitedeki tüm yazıların yayın hakkı Barış İlhan Yayınevi'ne aittir. İzinsiz hiçbir alıntı yapılamaz ve kopya edilemez.
|