Ana Sayfa

      

 

Artık Yeter!

  

Şiddete başvurmamak güçlü olanın silahıdır.

 

~ Mahatma Gandhi ~

          

  

Hepinize Merhaba,

  

Bir hafta on gündür hepimiz ayaktayız. Kimimiz endişe, kimimiz hayret, kimimiz de umut içerisindeyiz. Çünkü gençlerimiz bizi çok şaşırttı. Gitgide kutuplaşmış olan biz ülkemiz insanlarının bundan alması gereken çok ders var.

 

Birkaç gün önce duruma ilişkin bir açılım yapmış ve facebook sayfasında paylaşmıştım. Temayı ve içinde bulunulan durumu gösteren kart olarak Kılıç Onlusu çıkmıştı. Kılıç Onlusu bir şeyin aynı şekilde devam etmesini istemediğimiz ve "Artık Yeter!" dediğimiz bir karttır. Nitekim reel durum da aynı bunu işaret ediyor. Evet, o pırıl pırıl, barışçı gençlerimiz "Artık Yeter!" dediler ve bunun bize ilettiği mesajı iyi okumak lazım. Belki hatırlarsınız, Louis Nizer'in daha önce sizinle Adalet kartı bağlamında paylaşmış olduğum bir sözü var, "Kişi parmağıyla birisini işaret ettiği zaman diğer dört parmağının kendisini işaret ettiğini unutmamalıdır." O nedenle tüm kutuplaşmış taraflar bu ifadeyi yalnızca karşıt oldukları tarafa havale etmeyip ben acaba bu 'artık yeter'den kendime dair ne ders çıkartmalıyım diye bir düşünseler eminim epey ders notuna sahip olacaklardır.

 

Ülkemiz 29 Ekim 2013 tarihine kadar bir Adalet yılındadır ve olayları tetiklendiği gün olan 31 Mayıs 2013 de Türkiye için bir Adalet günüdür. Bildiğiniz gibi Kılıç Onlusu'nda olduğu gibi Adalet'in de kılıcı vardır ve keskindir. O nedenle de kılıcı nereye nasıl vurduğuna da dikkat etmek gerekir. Çünkü Adalet aynı zamanda bizim başkalarını yargılayışımız ve önyargılarımız demektir.

 

Burada sizinle Hajo Banzhaf'ın Tarot ve Kahramanın Yolculuğu kitabın Elias Canetti'den yapmış olduğu şu alıntıyı paylaşmak istiyorum, "Bu kartın kapsadığı yargılama gücü önyargılar geliştirmek ve hatta başkalarına ilişkin hoş olmayan yargılarda bulunmak şekliyle kolaylıkla yanlış yönde kullanılabilir. Elias Canetti bu yanlış yönde davranışı oldukça geniş bir alana yayılan ve hemen hemen herkesin yakalandığı bir yargılama hastalığı olarak tanımlar. Onun fikrine göre: 'İnsanların kendilerinde bu şekilde davranma hakkı görmelerine neden olan şey yargının gücüdür. Yargıç, yalnızca görünüşte iki kampın arasında, iyiyi kötüden ayıran sınırda durur. Her durumda kendisini iyinin bir parçası olarak görür. Kendisine biçtiği bu makamın meşruluğunu, sanki orada doğmuş gibi tartışılmaz bir şekilde iyiler dünyasına ait olduğu inancına dayandırır.'"

 

Bu nedenle Adalet kartının gölgesi kendini üstün görmek, her şeyi bilirim tavrı, önyargılı olmak, yargılarken haddini aşmak şeklinde ortaya çıkar ve bu da bizim kendi kibrimizi sorgulamamız için bir uyarıdır. Kibrimizi ve onun izlerini şişinmiş egomuzda bulmak ve farketmek bu sene ülkemizin ve ülkemiz insanlarının odaklanması gereken bir noktadır. Buna odaklanmak ve sorgulamak, böylelikle yaşananlarda kendi payımızın ne olduğunu keşfetmek hayırlara vesile olacaktır. Çünkü ektiklerimiz biçilmekte ve Babil Kulesi yıkılmaktadır, dolayısıyla da molozların altında kalma tehlikesi vardır.

 

Bunun yanısıra eril (ataerkil) yolun sonuna doğru gelmekte olduğumuz Adalet kartı burada bize artık babanıza güvenmeyin, aklınızı kullanın ve kendi başınızın çaresine bakın ve bunu yaparken de adil olun demektedir. 

        

Kişisel sorumluğunu üstlenmeyi ve kişisel cesaretini kazanmayı temsil eden Adalet kartının etkisi altında gençlerimiz son derece barışçı ve adil bir biçimde kendi cesaretlerini kazanma ve kendilerine sahip çıkma bölümünü yerine getirirken bizlerin de adaletli, eşitlikçi olabilmemiz ve bu yaşananlarda kendi kişisel sorumluluğumuzu farkedip üstlenebilmemiz dileğiyle yolunuz açık olsun.

   

© Güneş İlhan, 8 Haziran 2013, İstanbul

     

         

tarotdergisi@gmail.com

Başa Dön

© 2005-2013, BARIŞ İLHAN YAYINEVİ

Bu sitedeki tüm yazıların yayın hakkı Barış İlhan Yayınevi'ne aittir. İzinsiz hiçbir alıntı yapılamaz ve kopya edilemez.

Site Meter